Yankı odalarımız, nasıl Sosyal Medya algoritmaları sayesinde aşırılaşabiliriz veya daha fazla ürün alabiliriz ?

Çoğumuz sosyal medya uygulamalarını indirdikten sonra karşımıza koyulan kullanım sözleşmesini okumaz ve imzalar geçeriz. Son yaşanan Whatsapp olayı da bunun bir sonucuydu, çoğu insan eskiden Whatsapp’ın ait olduğu Facebook şirketinin(bu sözleşmeden önce verileri aralarında paylaşmadıklarını, 3 uygulamanın da kendi başına bunu yaptığını belirtmişlerdi) verilerimizi işlediğini bilmiyor olmalı ki bu son olaylardan sonra şok oldu, aslında işlerin buraya geleceği açıktı, Facebook ilk önce verileri depolarken kimse itiraz etmedi fakat daha sonra bunun 3.taraflar ile paylaşılacağı ortaya çıkınca çoğu insan endişelendi ki bunun için endişelenmekte haklılar. Bu arada sözleşmede beni endişelendiren şey bunun 3.taraflar ile paylaşılması yoksa zaten whatsapp yıllardan beri bunu depoluyordu. Peki neden endişeleniyorum? Çünkü bunlar 3.taraflara yani yüksek ihtimalle reklam verecek şirketlere gidecek, zaten reklamlar uzun zaman önce kişiselleştirildi, eğer bu veriler de 3.taraflara giderse hem şirketler bizim tercihlerimizi daha ayrıntılı bilebilir ve aynı zamanda da bizim hangi satış tekniklerini beğendiğimizi ödeme bilgilerimizden öğrenebilirler. Peki ya bir şirket ileride verilerimizi alıp ve tercihlerimizi çok ayrıntılı öğrenip 3tl lik şeyi 15 tl ye satarsa? Gerçi o zaman muhtemelen bu tekniği beğenip ürünü hemen alacağımız için çoğu kişi bunu düşünmeyecek bile. Çoğunuz şunu yaşamıştır ya da yaşayan bir kişiden duymuştur: bir arkadaşınız ile bir şeyi konuşursunuz ve internette gezindiğiniz sitelerde o konuştuğunuz konu ile ilgili reklamlar karşınıza çıkar. Bunun doğruluğu teyit edilmemişse de Facebook zaten o bizim okumadığımız sözleşmeler ile veri toplama izni alıyordu. Peki bu depolanan verilere ne oluyor ve sosyal medya sizi nasıl radikalleştiriyor?

Şöyle ki: Siz Facebook’a veri toplama izni verdiğiniz zaman o sizin aramalarınıza, beğendiğiniz gönderilere göre önünüze reklamlar, ona benzer sayfalar çıkarmaya başlıyor ki bunu benim sayfamı takip ederek de görebilirsiniz.

Çoğumuz sosyal medya uygulamalarını indirdikten sonra karşımıza koyulan kullanım sözleşmesini okumaz ve imzalar geçeriz. Son yaşanan Whatsapp olayı da bunun bir sonucuydu, çoğu insan eskiden Whatsapp’ın ait olduğu Facebook şirketinin(bu sözleşmeden önce verileri aralarında paylaşmadıklarını, 3 uygulamanın da kendi başına bunu yaptığını belirtmişlerdi) verilerimizi işlediğini bilmiyor olmalı ki bu son olaylardan sonra şok oldu, aslında işlerin buraya geleceği açıktı, Facebook ilk önce verileri depolarken kimse itiraz etmedi fakat daha sonra bunun 3.taraflar ile paylaşılacağı ortaya çıkınca çoğu insan endişelendi ki bunun için endişelenmekte haklılar. Bu arada sözleşmede beni endişelendiren şey bunun 3.taraflar ile paylaşılması yoksa zaten whatsapp yıllardan beri bunu depoluyordu. Peki neden endişeleniyorum? Çünkü bunlar 3.taraflara yani yüksek ihtimalle reklam verecek şirketlere gidecek, zaten reklamlar uzun zaman önce kişiselleştirildi, eğer bu veriler de 3.taraflara giderse hem şirketler bizim tercihlerimizi daha ayrıntılı bilebilir ve aynı zamanda da bizim hangi satış tekniklerini beğendiğimizi ödeme bilgilerimizden öğrenebilirler. Peki ya bir şirket ileride verilerimizi alıp ve tercihlerimizi çok ayrıntılı öğrenip 3tl lik şeyi 15 tl ye satarsa? Gerçi o zaman muhtemelen bu tekniği beğenip ürünü hemen alacağımız için çoğu kişi bunu düşünmeyecek bile. Çoğunuz şunu yaşamıştır ya da yaşayan bir kişiden duymuştur: bir arkadaşınız ile bir şeyi konuşursunuz ve internette gezindiğiniz sitelerde o konuştuğunuz konu ile ilgili reklamlar karşınıza çıkar. Bunun doğruluğu teyit edilmemişse de Facebook zaten o bizim okumadığımız sözleşmeler ile veri toplama izni alıyordu. Peki bu depolanan verilere ne oluyor ve sosyal medya sizi nasıl radikalleştiriyor?

Şöyle ki: Siz Facebook’a veri toplama izni verdiğiniz zaman o sizin aramalarınıza, beğendiğiniz gönderilere göre önünüze reklamlar, ona benzer sayfalar çıkarmaya başlıyor ki bunu benim sayfamı takip ederek de görebilirsiniz.


Britanya'daki Brexit tartışmalarından bir örnek: instagram kullanıcıları burada etiketlerine göre kategorize edilmiş, Kırmızı taraf Avrupa birliği taraftarı iken Mavi taraf Brexit taraftarı. Iki uca dikkat edin, burada olan şey şu iki taraf arasında öyle bir etkileşim olacak ve o kadar çok kişi birbiri ile bu etikette etkileşim kullanacak ki bu iki taraf diyaloğa girebilsin. Brexit olaylarındaki aşırılıkların bence önemli sebeplerinden biri de çoğu kişiye göre bu (bunun hakkında farklı fikirler de var, mesela bir kesim de bu iki tarafın etkileşime girmesi sonucu birbirlerine daha da düşmanca davranacağını söylüyor.)

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlar, IP adresiyle beraber kullanıcının hükümlülüğüne aittir. Küfür içeren yorumlar kaldırılacaktır.