Şili 1969-1990(1)

Şili siyasi çekişmelerin özellikle 1960’lı yıllarda belki de en çok hissedildiği yerdi. Bu sırada ülkedeki sol partiler birleşerek Unidad Popular (Halk Birliği) adında bir seçim birliği oluşturdular. Bu Seçim birliğinin hedefi Şili’yi sosyalist bir çizgiye oturtmaktı, devletleştirme, toprak reformu gibi hedefleri vardı. Salvador Allende’yi lider olarak görüyorlardı. 1970 Şili seçimlerinde ise Unidad Popular %37 oy almıştı, Hristiyan Demokratların adayı olan Radomiro Tomic %28, Muhafazakar aday Jorge Alessandri ise %35 oy almıştı. Seçimde ABD’nin Hristiyan Demokratları desteklediği söylense de bu, tam olarak bilinememekte ve tartışılmaktadır. Allende İktidara geldikten hemen sonra Devletleştirmelere başlamıştır.


Seçimde etkisi olup olmadığı bilinemese de bu, Eisenhower’ın ‘Domino’ teorisini haklı çıkarak nitelikteydi, Amerika Kıtasında Küba’dan sonra Şili de sosyalist yönetime geçmişti. Devletleştirme politikasından sonra sanayilere ‘Aréa De Propiedad Social’ adı verilmişti. Bu dilimizde ‘Toplumsal Mülkiyet alanı’ anlamına gelmektedir. 15 yaşından küçük olanlara ve gebe olan kadınlara günlük yarım litre süt dağıtmak gibi sosyal politikalar uygulandı. Toprak dağıtımı da halk üzerinde etkili olmuştur, fakat bir süre sonra Dış baskılara artık dayanamayan Allende, 1972 yılında ‘Danışma Koşulu’ nu koymak zorunda kaldı ve artık Allende Yaptığı Devletleştirme politikası için Parlemento’dan izin almak zorundaydı. Parlemento’da ise Liberal ve Muhafazakarlar çoğunlukta olduğu için istediği politikaları uygulayamamıştır.

UP 1973 şeçimlerinden de zaferle çıksa da Rakipleri ‘Demokrat Koalisyon’ adı verilen bir birlik kurdu. Allende zaferle çıksa da %43 oy alabilmişti. Çoğunluk rakiplerinin koalisyonundaydı. Çoğunlukta oldukları için mecliste Hristiyan Demokratlar ve ‘Demokratik Koalisyon’ ‘Şili Demokrasi'sinin kırılmakta olduğunun bildirgesi’ adlı bir kararı çıkardılar. Allende’yi diktatörlük kurmak ile suçlasalar da Allende ise kararın iç karışıklık çıkarmak üzere alındığını söylemişti. 1973 Ağustos’unda Augusto Pinochet’i Allende Şili Silahlı Kuvvetleri
Başkomutanlğı’na getirdi.


Pinochet ise 11 Eylül 1973 günü Darbe girişiminde bulundu. İlk önce Şili Başkanlık Sarayı ‘La Moneda’ bombalandı. Daha sonra ise Kara kuvvetleri saldırıda bulundu. Muhafızlar ile çıkan çatışmadan sonra Allende İntihar etti. Kendini Devlet Başkanı olarak ilan eden Pinochet Şili’yi 1990 yılına kadar diktatörlükle yönetecekti. Bir sonraki gönderide Allende’nin biyografisini yazmaya çalışacağım, takipte kalın.
ABD Destek Vermiş miydi ?
Allende’nin Marksist olması sebebi ile 1970 seçimlerinin öncesinde de Amerika’nın rakiplerine yardım yaptığı söylenir. Fakat Şili Darbesinde Abd’nin etkisi olduğu belgeler ile doğrulanmıştır. Açılan Abd arşivlerinde Allende’nin başa geldiği 4 Eylül 1970 seçimlerinden 1 ay sonra 16 Ekim 1970 tarihindeki Cia raporunda Şili'de darbe yapılması için çalışmalara başlanması emrediliyordu. 9 Ekim 1973'te Nixon ile danışmanı Kissinger arasında telefon görüşmesinde Nixon, darbenin başarıya ulaşmış olmasındaki mutluluğu dile getiriyor ve "darbenin başarılı olması için gerekli koşulları yarattıklarını" söylüyordu.
Kissinger Şili Darbesi hakkında şunları söyledi:
‘Ülkesinin insanlarının sorumsuzluğu yüzünden bir ülkenin komünist olmasına seyirci kalamayız. Meseleler, Şilili seçmenlerin kararına bırakılamayacak kadar önemlidir.’
İlginç bir Bilgi: Bugün Allende’nin İstanbul’da, Özgürlük Parkı’nda Mustafa Kemal Atatürk heykelinin yanında bir heykeli bulunmaktadır.

Hazırlayan :
Politik Değildir - Non Political

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlar, IP adresiyle beraber kullanıcının hükümlülüğüne aittir. Küfür içeren yorumlar kaldırılacaktır.